KIYAMETİN EŞİĞİNDE

Kıyametin Eşiğinde
Ürkütücü değil mi :)

Yattığı yerden yavaşça ayağa kalkmaya çalıştı, kalbi az önce yaşadığı sarsıcı olay neticesiyle yerinden fırlayacakmış gibi atıyordu. Gökyüzünü kaplayan simsiyah bulutlar onun korkusunu daha da artırıyor ve yaklaşan tehlikenin büyüklüğünü haber veriyordu. Aslı yattığı yerden tam doğrulmuştu ki ikinci bir sarsıntı ile her yer toz duman oldu. İçinden: ”İşte yine başlıyoruz.” dedi. Bir anda tekrar kendini yerde acılar içinde kıvranırken buldu, dengesiz bir şekilde düştüğü için vücudunun birçok yerinde ağrı hissediyordu. Tekrar ayağa kalkmaya o kadar korkuyordu ki, üçüncü bir sarsıntıda belki bu kadar şanslı olmayabilirdi. 

Başını kaldırıp gökyüzüne baktığında bulutlar eskisinden daha koyu bir renge bürünmüştü. Gündüz olmasına rağmen ortalık zifiri bir şekilde kararmaya başlamıştı, sokakta insanlar sağa sola kaçışarak sığınacak bir yer arıyorlardı. Aslı insanların oluşturduğu bu kaos ortamını biraz izledikten sonra güvenli bir yer bulmak için etrafı biraz süzdü ve yaklaşık 300 metre uzaklıkta olan bir park gözüne çarptı. Oturma yerleri sağlam görünüyordu ve çimenlikler de şu an bulunduğu beton yığınından daha güvenli bir izlenim bırakmıştı. Üçüncü bir sarsıntıya yakalanmadan bir an önce parka ulaşmak için acıyla yattığı yerden doğruldu ve sendeleyerek koşmaya başladı. Sağ bacağı biraz ağrı yapsa da Aslı bu ağrıyı duymazdan gelerek koşmaya devam etti. Parka çok fazla bir mesafe kalmamıştı ki büyük bir gürültü ile üçüncü ve ilk iki sarsıntıya göre daha şiddetli bir sarsıntı başladı. Aslı dengesini sağlamak için uğraşırken boşa çabaladığını yere üçüncü defa düştüğüne anladı. Yerde, acılar içinde sarsıntının geçmesini bekledi bir süre ama sarsıntı tüm gürültüsüyle devam ediyordu. Adeta yer yarılıyordu, ilk defa bu kadar şiddetli bir deprem yaşıyordu hem de arka arkaya. 


Sarsıntının geçmemesi üzerine Aslı başını kaldırıp etrafı süzdü ve birçok binanın yıkıldığını, yollarda ve yıkıntılar arasında birçok insanın yerde yaralı bir şekilde yattığını gördü. Hareket halinde olan birçok aracın kaza yaptığı yollar hiç güvenli değildi ve Aslı tekrar parka ulaşmak için sarsıntılar arasında emekler bir vaziyette acıyan dizleri üzerinde ilerlemeye başladı. Bir yandan sarsıntıya direnerek dengesini sağlamaya çalışıyor diğer yandan da sağını solunu kontrol ederek olası bir tehlikeye karşı önlem alıyordu. Biraz daha ilerledikten sonra sarsıntının son bulması üzerine ayağa kalkarak parka ulaştı. Birçok insan da kendisi gibi parkın çimlerini güvenli görerek bir şekilde parka doğru koşturmaya çalışıyorlardı. Herkesin korkusu yüzünden okunabiliyordu. Bir yanıp bir sönen sokak lambaları parkı aydınlatmaya çalışıyordu.  Artık gökyüzünden hiçbir şekilde  güneş ışığı  gelmiyordu, çaresizce parkın yumuşak çimenlerine yorgun bedenini bırakırken bir an önce bu korkunç durumun bitmesini istiyordu. İnsanların bağrışması, bir o yana bir buyana koşturması onun ağrılarını sanki daha da artırıyordu. Ambulans, itfaiye sirenleri de dört bir yanı kaplamaya başlıyordu. Yeryüzünde tüm bu kargaşa devam ederken simsiyah bulutlarla kaplı gökyüzünden de çeşitli yerlere şimşeklerin düştüğü görülüyordu. “Kıyamet dedikleri bu mu yoksa?” diye içinden geçirdi Aslı. Sanki her yer ölüm kokuyordu ve Azrail’in nefesini ensesinde hissediyordu.

Yaralılara yardım etmek için o da seferber olmak istedi, ağrıları olsa da kendisinden daha kötü durumda olan insanlara yardım etmesi gerektiğinin farkındaydı. Bu nedenle yıkıntıların arasına daldı ve arama kurtarma ekiplerine yardım etmeye başladı. Yıkıntıların altında o kadar çok insan vardı ki yıkıntılar adeta inliyordu.

Enkazın altında kıvranan bir el gördü ve hemen o yöne doğru koştu, yardım için kıvranan elin üzerindeki yıkıntıları kaldırıp kenara attıktan sonra yerde yatan yaşlı kadını kolundan tutarak kaldırdı ve güvenli bir yere götürmek için yaşlı kadına destek vererek yürütmeye çalıştı. Bunu gören bir sağlık personeli de Aslı’ya yardım etmek için hemen koşarak yaşlı kadının diğer tarafına geçti. O da kadına destek olarak ambulansa kadar götürdüler. Aslı kadını sağlık personeline emanet ettikten sonra yaralılara yardım etmek için yıkıntılara döneceği sırada dördüncü bir sarsıntı tüm gürültüsüyle bir anda başladı ve Aslıyla birlikle binlerce kişi dengesini kaybederek yere düştüler.

Yer bu kez öylesine şiddetli sallanıyordu ki bağrışmaların ve feryatların hepsini gürültüsüyle bastırıyordu. Sadece sallanmakla da kalmayıp bu kez zeminde derin çatlaklar oluşmaya başlıyordu. Sallantının şiddetiyle çatlayan yerler iyice ayrılıyor ve devasa yarıklar oluşuyordu, insanlar bu yarıklardan kaçmaya çalışırken dengelerini kaybediyor ve adeta uçurumdan aşağı düşercesine yarıkların içinde kayboluyorlardı. Sarsıntının şiddeti arttıkça yarıklar daha da büyüyor ve içlerinden kırmızı lavlar yeryüzüne fışkırıyordu. Fışkıran lavların değdiği insanlar acı içinde kıvranarak vücutları küle dönüyor ve oldukları yerde can veriyorlardı. Aslı tüm bu olaylar karşısında korkudan dilini yutmuş bir vaziyette yerinden kıpırdayamıyordu. İnsanların sağa sola kaçışmasının bir anlamı olmadığını anladığında çok geç olmuştu ve gökyüzünden düşen yıldırımlar büyük bir gürültü ile çarptıkları yerde ne kadar insan varsa hepsini küle çeviriyordu. Aslı artık yok oluşun yaklaştığının farkındaydı ve gözünü kapayarak başka bir yıldırımın kendisine isabet edip öldürmesini beklemeye başladı. Yerlerin yarıldığı ve simsiyah gökyüzünden yıldırımların yağdığı şu anda ölüm herkesi er ya da geç bulacaktı. Aslı gözünü kapattığında işittiği feryatlar ve gürültüler bir anda son buldu, duyduğu son şey annesinin ısrarla kendisini uyandırmaya çalışan sesiydi. Uyandığında ise gördüğü kabusun etkisi hala devam ediyordu. 

Diğer hikayelerimi okumak için buraya tıklayabilirsiniz, hikayeyi beğendiyseniz paylaşırsanız sevinirim :)

32 yorum:

  1. Hikaye güzel olmuş ama birkaç sorum olacak;

    1) Yukarıda "Artık gökyüzünden tek bir güneş ışığı bile gelemiyordu" diye bir cümle yazmışsınız. Oradaki "tek bir güneş ışığı" derken yerine "az" koysanız daha güzel olur muydu (çünkü ışık da su gibi sayılamayacak varlıklardan)?
    2) En son cümleyi anlayamadım. Annesi onu uykudan mı, yoksa bayılıp düşmesinden mi uyandırmak istiyor?

    Bu sorular dışında hikayeye emek verildiğini dile getirmek isterim. Güzel bir bilimkurgu hikayesi. Paylaşılmaya değer elbette ki...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Öncelikle güzel yorumunuz için teşekkür ediyorum, sorularınıza gelecek olursak;

      1)Daha açık ve anlaşılır bir şekilde olması için o ifadeyi kullandım, tabi ki sizin söylediğiniz de oraya uygun olabilir.

      2) En son cümlede de annesi Aslıyı uykudan uyandırmak için sesleniyor.

      Teşekkür ederim tekrar böyle düşünmeniz beni çok sevindirdi, yapıcı eleştiriniz de beni ayrıca mutlu etti.

      Sil
  2. Güzel bir hikaye olmuş.Bu bir rüya mıydı yoksa? Kaleminize sağlık...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet rüyaydı :) Çok teşekkür ediyorum ilginiz ve güzel düşünceleriniz için.

      Sil
  3. Nihayet kabusmuş.Kızı öldüreceksin diye ödüm koptu.Bu arada benim içinci adım da Aslı'dır :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aslında öldürmeyi düşünmüştüm ama sonra kabusta karar kıldım :) Evet instagramdan biliyorum ikinci isminizi :)

      Sil
  4. Çok canlı betimlemişsin, gözümün önünde canlandı hepsi, kıyamet günü herhalde böyle bir şey olmalı hoş iki Dünya Savaşı ve diğer savaşlar Hiroşima da kıyametiydi insanlığın. Dilerim yaşamayız böyle bir şeyi. Bazen çok korkunç haberler okuyorum işte yavru kediye işkence, yavru köpeğe tecavüz, bebeğe tecavüz ve "Yeter artık, kopsun kıyamet" kaç kez dedim ama şimdi diyorum ki, kıyamet o kötü insanlara kopsun iyi insanlara kopmasın.

    Eline sağlık.:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet çok haklısınız bazen ben de çok kötü haberler duyuyorum ve bu insanlık nereye gidiyor diye soruyor insan kendine. Kıyamete gelince de gerçekten çok korkunç bir olay, dilerim yaşamayız.

      Çok teşekkür ediyorum güzel düşünceleriniz ve yorumunuz için :)

      Sil
  5. Sanki bir film sahnesi izliyormuş gibi oldum. Anlatım güzel olmuş. Kalemine sağlık :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim, böyle düşünmenize çok sevindim :)

      Sil
  6. Çok güzel olmuş, gerçekten çok beğendim :)

    Bu arada sizi takibe aldım, ben de beklerim :)
    https://gulmekicinagla.blogspot.com.tr/

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim, tabi ki ziyaretinize gelirim :)

      Sil
  7. Etkileyici bir anlatım. Zevkle okudum. Kolay gelsin. :)

    YanıtlaSil
  8. Hikayeniz çok etkileyici olmuş. Emeğinize sağlık.

    YanıtlaSil
  9. Mükemmel bir hikaye, sürükleyici ve merak uyandırıcı bir havası var. Ben en sonunda herkes ölecek derken meğerse hepsi bir rüyaymış :) Kaleminize sağlık.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Öncelikle bu güzel düşünceleriniz için çok teşekkür ediyorum, son kısımda ben de herkesi öldürmeyi düşünmüştüm ama en sonunda kabus olmasında karar kıldım :)

      Sil
  10. Mücahit oğlum, güneş ışığı ifadesi konusunda ben de hafif takıldım ama o kadar güzel canlandırmalar yapmışsın ki, çok beğendim. Blog gezemiyorum son günlerde, bazı nedenlerle. ( Gelmişken e-mail üyeliğimi de yaptım.) Eline sağlık, kutluyorum. Yine görüşmek dileğiyle :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ablacım güneş ışığı konusunda bir kişi daha sizin gibi düşünmüştü ve bu sebeple ben de o kısımı değiştirdim :)

      Güzel düşünceleriniz için çok teşekkür ediyorum, beğenmenize sevindim. E-mail üyeliği için de ayrıca teşekkür ediyorum, sağlıcakla kalın :)

      Sil
  11. Gerilimli bir hikayeydi neyse ki rüya imiş :)
    Kalemine sağlık, güzel bir hikayeydi :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim güzel düşüncelerin için :)

      Sil
  12. Kaleminize sağlık ✏ çok etkileyici bir yazı olmuş gerçekten anı yaşadım sanki

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ediyorum bu şekilde düşünmenize çok sevindim :)

      Sil
  13. çok canlı betimlemeler,hepsi gözümde canlandı..hatta kendimi kıyametin içindeymişim gibi hissettim..🤔 "noluyoz ya",falan dedim kendi kendime..😁 sona bi bakmışız kıyamet rüyamış..😁 kalemine sağlık,iyi bi hikayeydi..🙂

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Haha ne de güzel ifade etmişsin duygularını :) Çok teşekkür ederim güzel düşüncelerin ve yorumun için :)

      Sil
  14. Rüyaaaa😱 kalemine sağlık Mücahit,betimlemeler harika😊

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ediyorum, beğenmenize sevindim :)

      Sil
  15. Bu bir rüya veya hikaye olabilir ama elbette (nasıl olacağını Allah bilir) buna benzer bir durumla karşılaşacağız. İnşaallah bu alemden müslüman olarak göçebiliriz.

    YanıtlaSil
  16. Diğer yorumları da okudum da, betimlemeleriniz değindikleri gibi güzel bir derinlik katmış hikayenize. Aslında bu hikayenin devamını okuyabilmeyi çok isterdim. Bu tür konular oldukça ilgimi çekiyor :) Kaleminize sağlık, efendim :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ediyorum güzel düşünceleriniz için, betimlemeleri ve hikayeyi beğenmenize sevindim :)
      Hikayenin devamını getirmeyi düşünüyorum ama yapabilir miyim bilmiyorum , deneyeceğim :)

      Sil

Yorumlarınız Bizim İçin Kıymetlidir, Düşüncelerinizi Paylaşırsanız Seviniriz :)

Blogger tarafından desteklenmektedir.